Geçersiz Verilerle Bilim mi Olur? Prof. Dr. Cenk Yaltırak Anlattı!

Silivri açıklarındaki 6.2'lik depremin ardından uzmanların açıklamaları; endişe, kafa karışıklığı ve güvensizliğe neden oluyor. Vatandaşlar, kimin sözüne inanacağını bilemezken, kamuoyuna sunulan tehlike haritaları ve senaryoların büyük kısmı 2001 yılındaki güncelliğini yitirmiş verilere dayanıyor. İTÜ'den Prof. Dr. Cenk Yaltırak ve ekibinin 22000kKM'lik güncel sismik modeli ise en az 4 aktif fay segmentinin 7 ve üzeri deprem üreteceğini gösteriyor.

Geçersiz Verilerle Bilim mi Olur? Prof. Dr. Cenk Yaltırak Anlattı!
Geçersiz Verilerle Bilim mi Olur? Prof. Dr. Cenk Yaltırak Anlattı!

Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından, bilim dünyasında başlayan tartışmalar kafa karışıklığı ve endişeye yaratıyor. Marmara Denizi'nde olası büyük depreme ilişkin kamuoyuna sunulan tehlike haritaları ve senaryoların büyük kısmı ise 2001 yılında Prof. Dr. Celal Şengör ile Fransız deprem bilimci Profesör Xavier Le Pichon'un 1630 kilometrelik sismik veriye dayanarak geliştirdiği "tek fay" modeline dayanıyor. Ancak İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak ve ekibine göre bu model artık bilimsel olarak geçerliliğini yitirmiş durumda. 2002 yılından bu yana Marmara'nın çoklu fay sistemine sahip olduğunu gösteren veriler sunan Prof. Dr. Yaltırak ve ekibinin 22 bin kilometrelik sismik veri kullanılarak oluşturdukları yeni modelde, Marmara Denizi’nde birbirinden bağımsız en az 4 aktif fay segmenti olduğunu ortaya koyuyor. Yeni modeldeki veriler ise Prof. Dr. Şengör'ün yanı sıra Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Şener Üşümezsoy'un tezlerini boşa düşürüyor. 

Yaltırak ve ekibinin modellemesine göre olası kırılma senaryolarına göre, eğer 1509 yılında kırılan fay tekrar kırılırsa, 7.6 büyüklüğünde bir deprem yaşanacak. 1754 yılı segmentinin kırılması durumunda 7.1 büyüklüğünde, 1766 yılı segmentinin kırılması halinde ise 7.4 büyüklüğünde bir deprem meydana gelmesi bekleniyor.

KİŞİSEL KARİYER KAYGISI MI?

Peki, neden hâlâ eski model kullanılıyor? Yaltırak'a göre, bilimsel kompleksler, statükocular ve akademik kariyer hesapları gerçeklerin önüne geçiyor. Araştırma görevlisi olduğu yıllarda binlerce kilometrelik veriyle Marmara'nın çoklu fay haritasını çıkaran Prof. Dr. Yaltırak, bu haritanın dört yıl boyunca yayınlanmadığını da ısrarla belirtirken, nedenini ise mevcut akademik tezlerin çürütülecek olması ve kişisel kariyer kaygıları olarak açıklıyor. 

HARİTANIN KENDİSİ TEHLİKELİ

Yaltırak’ın modellemesinde Marmara'daki aktif dört farklı fay segmentinin her biri bağımsız olarak en az 7.2 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek kapasitede. Fayların hepsinin aynı anda kırılması durumunda ise 7.8 büyüklüğünde bir depremin meydana gelmesi kaçınılmaz. Asıl tehlike ise 2001'deki haritalara göre yapılan yeni binaların dayanıklılık hesaplarındaki yanlışlık. Prof. Dr. Yaltırak bu durumu "Bu haritanın kendisi tehlike" sözleriyle özetliyor. Yeni modelin ortaya koyduğu en çarpıcı sonuçlar arasında, aynı mahallede bile iki bina arasında deprem etkisinin büyük farklılıklar gösterebileceği, eski yönetmeliklerin çöktüğü ve yeni senaryolar yazılması gerektiği bulunuyor.

15 KAT FAZLA VERİ

Peki Prof. Dr. Yaltırak’ın modeli neden çok önemli? Çünkü Yaltırak ve ekibinin modeli, Marmara’nın 10 km altına kadar inen, 15 kat daha fazla veriyle oluşturulmuş ve süper bilgisayarlar ile yapay zeka kullanılarak üretilmiş bir 3D model üzerine kurulu. Prof. Dr. Cenk Yaltırak’ın Marmara Denizi’ne ilişkin deprem olasılığına göre bölgede halen kırılmamış dört büyük fay parçası bulunuyor. Bu parçaların kırılmama süreleri 240 ila 500 yıl arasında değişiyor. En riskli hat ise, Osmangazi Köprüsü'nden başlayıp İmralı Adası'nın kuzeyine uzanan 110 km'lik Doğu Marmara Segmenti. Bu segment, 7.6 büyüklüğünde bir deprem üretme potansiyeline sahip. Yaltırak, ayrıca Marmara Denizi'nin dip yapısının karmaşıklığına da dikkat çekmeye devam ederken, "Bölgede üç büyük çukur ve sırtlar bulunuyor. Yani burada tek, dümdüz bir fay yok; yapı, bir 'at kuyruğu örgüsü' gibi karmaşık ve çok parçalı" dedi. 

Deprem haritalarında sıkça rastlanan 0.2g – 0.3g gibi ivme (g) değerler de Yaltırak'ın dikkat çektiği başlıklardan. İvme değerler, yapıların deprem sırasında ne kadar sarsılacağını gösteriyor. 0.3g üzeri bölgeler mühendislik açısından daha güvenli kabul ediliyor. 0.2g-0.3g arası değerlere sahip bölgelerde ise özellikle eski ve korozyona uğramış binalar ciddi risk altında bulunuyor. 

EN GÜNCEL VERİ SETİ

Özetle Marmara Denizinin fay yapısına dair üç farklı model bulunuyor. Tek fay modeli, İstanbul önlerinden Gaziköy açıklarına kadar uzandığını savunuyor. İki parça modeli, 1912’de Batı Marmara'nın kırıldığını ve Doğu parçasının beklediğini kabul ediyor. Yaltırak ve ekibinin oluşturduğu güncel dört parça modeli ise bugüne kadar toplanmış en kapsamlı veri setine dayanıyor. Yaltırak’ın özellikle vurguladığı uyarılar arasında, sadece bina yaşının veya beton kalitesinin değil, zemin büyütmesinin ve hangi fayın kırılacağı senaryosunun da büyük önem taşıyor. 

   

Kaynak: Haber Global